Aralık 13, 2008

Başarısız belâgat.

3 gündür süren bir düşünme molası.
ne saatin bilmem kaçında dışarıya attım kendimi eskiden olduğu gibi,ne de yokmuş gibi saydım hissettiklerimi.Çünkü "karamsarlık" denilen o illeti yıllar önce yatağımın altına sıkıştırdım.
şehirlerle konuştum herkes uyurken ve onları özledim aslında.

Yoksa duydunuz mu sizde? Biliyorum siz de sitem sandınız konuşmalarımı? Önemsiz, ben hep yanlış anlaşılırım zaten,alıştım çekinmeyin.
sonra dialoglar kurdum kendimce , senaryolaştırdım ve gerçekten de siz ve ben oynadık o filmde, hem de rötüşsuz. yani hiç olmayan gibi.
Size de ilginç geliyor değil mi bu doğallık düşmanlığı? çünkü biliyorum siz de ruhunu bile değiştirmeye çalışanlara çok kızıyorsunuz.Ve yazıyorsunuz...
sonra burda yağmur yağdı dün.yağmur durdu ama hep kaldı o "yağmur havası".Ve dedim ki kendime "bu (...) ,bu kadar nemli olmayacaktı hani?"
sonra sizi düşündüm,belki de hep. Evet,bana hisli tebessümler verdiniz ama bir yandan da "benim ama neden benim değil gibi ve neden benim gibi değil?" diye düşündüm.cevap bulamadım buna da...
Öylece baktım o küçük kutuya ,bekledim. Bir haber,iki çift söz . ama gelmedi. Gelseydi eğer harfleriniz ; biraz daha kalın diyecektim benimle birlikte, bu kadar çabuk çevirmeyin başınızı.
Dostlardan konuşmuştuk sizinle bir gece hatırlıyor musunuz? Dostlar...Eskisiyle,yenisiyle yorgun dostlar...Onları sizin kadar özlemiyorum,biliyor musunuz? Söylemiş miydim hatırlamıyorum ,ilişkilerin zamanla doğru orantılı olduğunu düşünmeyenlerden olduğumu.Tıpkı sizde olduğu gibi...
Ne bileyim işte,birşeyler eksik hala.
Artık yarını düşünmüyor çocuklar,daha çabuk soluyor artık çiçekler ve artık hep beklemede kalıyor sevgiler.Ne aşkı konuşabiliyoruz doğru düzgün ne de ayrılığı.Şimdi değilse ne zaman anlatacağız bunları birbirimize?
"Bilmiyorum"sözcüğünü ne kadar çok kullanırdım eskiden.Artık biliyorum;

-Ben sizin ve evinizin "sakin"liğini istiyorum.
İçelim...Şerefinize...

Hiç yorum yok: