Şubat 23, 2013

NASIL HALA DELİRMEDİM ?

** Altın kural; hayatta en iyi kullandığımız şeyin "insan" değil "savunma mekanizmaları" olması. Ölçüyü kaçırmamak koşuluyla tabii ki.Kazanç saydığım çoğu şeyi onlara borçluyum. Mutlak iyi/kötü olmadığına inancımın sonsuz olması bir yana kesinlikle mutlak sıkıcı da yok dünyada.doldurulmuş ve dondurulmuş kavramaların içini boşaltmakla işe başlamak gerek çünkü onlar öyle kaldığı sürece kendi hayatımızdan bahsetmek mümkün olmuyor. 
**Yine de dünyaya bir daha gelsem kesinlikle insan psikolojisi ve siyasetten uzak dururdum,bu ikisini anlamaya çalışmamış insan hayatları çok daha günlük güneşlik.
**Hiç bitmek tükenmeyen gitme isteğinin varlığı önemli. Bu aslında Ahmet Kaya'nın;
ok uzakta öyle bir yer var.
O yerlerde mutluluk var 
Bölüşülmeye hazır bir hayat var" ından başka hangi düşüncenin ürünü olabilir ama ? Bunu kaybedersem değil delirmek,ölebilmek bile mümkün bence.
** Her zaman inanmak başarının yarısı olmayabilir,bazen de inanmamak başarının ta kendisidir. 
** Geçmiş değerlidir,yol göstericidir.Ama bazen. Zeynep'in de dediği gibi "aza kanaat etmezsen çoğu bulamazsın" sözünün günümüzdeki doğru şekli "aza kanaat etme, çoğu bulamazsın" olmalı.
**Ne yazık ki "sonsuz aşk"ın tecellisi çoğu zaman bir insan üzerinde olmuyor. En az bir şeyi çok sevin. Ben bunun için tarihimin bilinmeyen dönemlerinde Beşiktaş'ı seçmişim,o günü bir bulsam alnından öpeceğim.
** Günümüzdeki en yaygın ve en tehlikeli şeylerden biri halk arasında "salağa yatmak/ölü taklidi yapmak" olarak da ifade edilen susarak yalan söyleme sanatı.( sanırım biraz saflıktan dolayı henüz bunu uygulayan insan türünden ben de koşarak kaçmayı başaramadım.) ah o sabır ve "bir açıklaması vardır mutlaka" düşünceleri ah..
**(Şimdilik) Son olarak MÜZİK! Ki bu yolda en etkili şarkı kesinlikle ve kesinlikle Alanis Morissette/ Hand in my Pocket'tir.








Hiç yorum yok: